Yeni Papa ne tür bir Amerikalı?

“`html

“XIV Leo”

ABD’nin ilk Amerikalı Papa’sı olarak tarih sahnesine çıkan bu isim, 20 yıllık görev süresince Peru’da da etkinlik göstermiştir. Böylece hem Kuzey, hem de Güney Amerika’nın temsilcisi haline gelmiştir. Önceki Arjantinli Papa ise Latin Amerika’nın ilk ruhsal lideri olarak tarihe geçmiştir.
Robert Prevost

yeni Papa ismini “Leo” olarak belirlemiştir. Bu seçim, tarihsel olarak “
Papa XIII. Leo

ile “
Büyük Leo

olarak da bilinen
“Papa I. Leo”

figürlerine bir gönderme yapmaktadır.
Birinci Leo

adına “
Büyük

sıfatının verilmesi, Hunların Roma’nın kalbini tehdit ettiği dönemle alakalıdır. 5. yüzyılda Roma İmparatorluğu, Kuzey İtalya’da Hunların saldırısı altında büyük bir sarsıntı yaşadı.
Hun İmparatoru Attila

hem Batı hem de Doğu Roma’yı tehdit etmekteydi. Attila’nın Milano’yu mahvetmesi ve Roma kapılarına yaklaşması endişe verici bir durumdu.
Batı Roma İmparatoru
III. Valentinianus

Attila’yı Roma seferinden vazgeçirmeleri için elçiler göndermiştir; bu heyetin başında Papa I. Leo bulunuyordu. Katolik öğretilerine göre, Leo, Attila’yı ikna etmeyi başarmıştır. Attila’nın İtalya seferi, Avrupa’daki güç dengesini radikal bir şekilde değiştirmiştir ve Roma’nın savunmasız olduğu ortaya çıkmıştır.
Attila

, İtalya seferinden sonra gizemli bir şekilde ölmüştür. Roma İmparatorluğu ise bu olaydan yalnızca 23 yıl sonra sona erdi.
1878-1903 yılları arasında Papalık yapan
XIII. Leo

, Katolik Sosyal Öğretisi’nin geliştirilmesinde öncü bir isim olarak kabul edilmektedir. 1891 yılında yayımladığı birinin içeriği, kapitalizmi ve sosyalizmi eleştirmekte, işçi haklarına dair olumlu yaklaşımlar içermektedir. Bu ferman nedeniyle XIII. Leo, “
Büyük Devrim

olarak adlandırılmakta ve bu bağlamda “
İşçilerin Papası

veya “
Sosyal Papa

olarak anılmaktadır.
XIII. Leo’nun diğer bir özelliği de “
Amerikancılık

akımına karşı duruşuydu. Amerikan Protestan toplumu, ABD’yi “
Beyaz, Anglo-Sakson Protestan

olarak tanımlamaktaydı ve Amerikan olmanın, Protestan olmakla eşdeğer olduğunu düşünüyordu. Bu durum, “
İngiliz etkisi

nedeniyle Protestanların Vatikan’a yönelik bir nefret beslemesine yol açmıştır. Katolikler, Amerikan siyasi değerlerinin düşmanı olarak görülmekteydi.
Papa XIII. Leo döneminde, Amerikan Katolik kilisesine “
Amerikancılık

olarak adlandırılan bir akım sızmaya başlamıştır. “Amerikancılık”, “
WASP

(Beyaz, Anglo-Sakson, Protestan) kültürel hâkimiyeti temsil etmekteydi. Bazı Katolik din adamları, Katoliklerin Amerikan liberal değerlerle uyum sağlamalarını önermektedir. Ancak XIII Leo’ya göre, Katolikliğin Amerikanlaşması bir sapkınlık olarak değerlendirilmektedir.
XIII. Leo, 1899 yılında ABD’deki Baltimore Başpiskoposu
Kardinal James Gibbon

‘a bir mektup göndererek düşüncelerini aktarmıştır. “
Amerikancılıkla İlgili Yeni Görüşler: Erdem, Doğa ve Lütuf Üzerine

başlıklı mektubunda, Papa Katoliklik ve Amerikan kültürü arasındaki dengeyi sağlamak amacıyla ortaya çıkan Amerikancılığı kınamaktadır. Papa’nın görüşüne göre, dönemin Amerikan liberal değerleri, Roma Katolik Kilisesi’nin geleneksel inanç ve uygulamaları için ciddi zararlar doğurmuştur.
ABD’deki Protestanların Katolik karşıtı nefreti, şiddetli ayrımcılık biçiminde ortaya çıkmaktaydı. Beyaz Irkçı gruplar, Katoliklere de saldırılar düzenlemiştir. Bu nefretin azalması uzun zaman almıştır ve ABD’nin ilk Katolik Başkanı
John Fitzgerald Kennedy

, başkanlık görevini üstlenirken, Katolik kimliğinin bu pozisyonda bir etkisi olmayacağı yönünde kamuoyuna açıklamada bulunmak zorunda kalmıştır.
WASP nüfuzunun

büyük ölçüde sona ermiştir ve “
Katolik Sağ

, Amerikan muhafazakârlığının bir parçası haline gelmiştir.
Beyaz Katolikler

, liberallerine Demokrat Partisi’ne, muhafazakârlarına ise Cumhuriyetçiler’e oy vermektedir. Katolik nüfusun üçte biri ise “
Hispanik

, yani Latin Amerika menşelidir. ABD’ye yapılan göçlerin çoğu Latin kaynaklı olduğundan, Hispanikler de Trump’ın göçmen politikalarının hedefinde yer almışlardır. Bu durum, Vatikan’ın göçle ilgili politikalarına müdahil olmasının sebeplerinden biridir.
Papa Francis

, Trump’ın göçmen politikalarına karşı ciddi bir muhalefet sergilemiştir. Francis ayrıca cinsiyet, çevre ve iklim değişikliği gibi konularda da Trump yönetimi ile karşı karşıya gelmiştir. Trumpçı Cumhuriyetçiler, Papa Francis’i “
kültür savaşları

bağlamında liberallerin yanında yer almakla suçlamaktadır. Trumpçı Cumhuriyetçiler, XIV. Leo’nun da Papa Francis’ten farklı olmadığını düşünmektedir.
Trump’ın siyasi sağındaki radikal unsurlar, “
liberal

ile “
Marksist

olmanın aynı anlama geldiği üstünde durmaktadır. Bu anlayışa göre, liberaller Amerika’yı içten çökertme amacı gütmektedir. Trumpçı sağın etkili isimlerinden
Laura Loomer

, “X” hesabından yeni Papa’yı “
Trump karşıtı, açık sınırlar savunucusu ve tıpkı Papa Francis gibi tam bir Marksist

olarak nitelendirmiştir. Trump’ın eski Beyaz Saray başstratejisti Katolik sağcı
Steven Bannon

, “
BBC

ye verdiği bir röportajda yeni Papa ile Trump arasında kaçınılmaz bir sürtüşme olacağını belirtmiştir.

“`

Related Posts

Üretici ile market arasındaki makas açıldı: Aradaki yüzde 600’ü buldu

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, haziranda markette 38 ürünün 26’sında fiyat artışı, 12’sinde ise fiyat azalışı görüldüğünü bildirdi. Haziranda üretici ve market arasındaki fiyat farkının yüzde 600 ile en fazla karpuzda görüldü

Spot piyasada doğal gaz fiyatları (29 Haziran 2025)

Enerji Piyasaları İşletme AŞ verilerine göre, dün spot doğal gaz piyasasında işlem hacmi 21 milyon 527 bin 90 lira oldu. Bu tutar, önceki gün 16 milyon 664 bin 68 lira olarak açıklanmıştı. Spot doğal gaz piyasasında dün 1000 metreküp doğal gazın …

Fahiş fiyatla mücadelede 289 işletmeye 114,7 milyon TL ceza

Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Kurulun fahiş fiyat artışlarına karşı mücadelesini kararlılıkla ve etkin bir şekilde sürdürdüğü vurgulandı. Kurulun, 42. toplantısını 25 Haziran’da gerçekleştirdiği bildirilen açıklamada, “Toplantıda …

Şirketi bölüşemeyen milyarder kardeşler davalık oldu

Kazancı Holding’de yaşanan kardeş kavgasının ardından şirketin yüzde 5 hissesine sahip olan Mehmet Kazancı’nın kendini holding binasındaki odaya kilitlemesi ve sosyal medyada paylaştığı video Türkiye’de büyük ses getirmişti. Kazancı Holding’den yapılan açıklamada, Şaban Cemil Kazancı’nın tehdit yoluyla abisine ait hisselere çökmeye çalıştığına dair iddialar reddedilirken, şirketin kurucusu Ali Metin Kazancı’nın büyük oğlu olan Mehmet Kazancı’ya dava açılacağı belirtildi.

Ticaret savaşları yeniden başlıyor! Kanada tarifesini 7 gün içinde öğrenecek

Kanada ile ticarette ilerleme kaydedemeyen ABD, 7 gün içinde Kanada’ya ödemeleri gereken tarife oranının iletileceği bildirildi.

Hazine paha biçilemez arazileri sudan ucuza satıyor! Bu fırsatı kaçıranlar kafasını duvara vuracak

Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB), Aydın, Balıkesir, İstanbul, İzmir, Kırklareli, Malatya, Muğla, Şanlıurfa ve Yalova’daki 15 taşınmazı “satış” yöntemiyle özelleştirecek. Başkanlığın yatırımcılara yönelik duyurusu …