Salatanız topraktan vücudunuza mikroplastik taşıyor olabilir

Avustralyalı Bilim İnsanları Plastiklerin Tarım Arazi ve Ürünlerine Karışımını İnceledi

Avustralyalı çevresel biyoteknolog Joseph Boctor liderliğindeki bir ekip, yaklaşık 200 bilimsel çalışmayı inceleyerek plastiklerin ve yapımında kullanılan kimyasalların tarım arazilerine ve taze ürünlere nasıl karıştığını takip etti.

Avrupa ve Kuzey Amerika’da her yıl yüz binlerce ton mikroplastiğin tarım topraklarına karıştığı tahmin ediliyor. Sadece İngiltere topraklarına gübreler ve katkı maddeleri yoluyla yıllık yaklaşık 22 bin 500 ton mikroplastik giriyor.

Plastik örtüleme yöntemi, yabancı otları engellemek ve nemi korumak için yaygın olarak kullanılıyor ancak bu yöntem, topraklardaki mikro ve nanoplastiklerin ana kaynağı haline geldi. Ayrıca kanalizasyon çamuru, biyokatılar ve organik gübreler de tahıl ve sebzelerimizde bulunan mikroplastiklerin kaynakları arasında.

Mikroplastikler bitkilere birkaç yolla girebiliyor: Bitki hücrelerinin dışarıdan madde alımı (endositoz), yaprak gözeneklerinden doğrudan emilim ve kökler yoluyla su alımıyla taşınma.

Boctor, “Bu mikroplastikler, gıda üreten toprakları bir plastik çukuruna çeviriyor,” diyor ve mikroplastikler ile sıklıkla onlara eşlik eden plastik katkı maddeleri konusundaki şeffaflık ve araştırma eksikliğinden duyduğu ciddi endişeyi dile getiriyor. Araştırmalar, bu maddelerin küresel mahsul verimini ve insan sağlığını etkileyebileceğini gösteriyor.

İnsan vücudunda mikro ve nano boyutlu plastik parçacıklar, erkeklerde doğurganlık sorunları, kalp ve damar hasarı, hormon bozuklukları, beyin sinir hücresi dejenerasyonu ve DNA hasarı ile ilişkilendirildi. Özellikle endişe verici çalışmalar, plastik üretiminde kullanılan maddelerin plasenta yoluyla anneden bebeğe geçebildiğini de ortaya koydu.

Endişe verici plastik katkı maddeleri arasında hormon ve üreme sorunlarıyla bağlantılı olan ftalatlar ve kanser riski artışı ile ilişkilendirilen ve kemirgenlerde karaciğer, tiroid, üreme ve bağışıklık sistemleri üzerinde toksik etkileri bulunan PBDE’ler (polibromlu difenil eterler) yer alıyor.

Boctor, “Bu inceleme, bu sinsi tehlikeyi gündeme getirmeyi ve düzenleyicilere ışık tutmayı amaçlıyor… plastik krizi kontrolsüz ve insan sağlığı risk altında” diyor.

“Bunlar uzak ihtimaller değil; biyolojik sistemlerde sessizce ve sistematik bir şekilde gelişiyorlar.”

Bu rapor, Environmental Sciences Europe dergisinde yayınlandı.

Related Posts

Prof. Dr. Haberal, yanığın önemine dikkat çekti: ‘Tüm toplumu ilgilendiren bir sorun’

“Bölgemizde Pediatrik ve Erişkin Yanıklar ve Önleme Kongresi”nde konuşan Prof. Dr. Mehmet Haberal, “Yanık her yerde, her an oluşabilir, herkesin başına gelebilir. O yüzden çok önemlidir ve tüm toplumu ilgilendiren bir sorundur” dedi

Tatlı krizlerinin gerçek sebebini öğrenince çok şaşıracaksınız

Bilim insanları, dilimizde yer alan tatlı tadı algılayan özel reseptörün üç boyutlu yapısını ilk kez haritalandırdı. Bu keşif, şeker isteğimizin kökenini daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir. Araştırmacılar, bu bilginin obeziteyle savaşta önemli bir adım olabileceğini söylüyor.

Prof. Dr. Kılınç: 15 yaş üstü nüfusta her üç kişiden biri sigara kullanıcısı, yüzde 35’i tütün kullanıyor

“Hiç bu kadar fazla tütün tüketilmemişti!”

Şoke eden olay: İki böbreğinden 300’ün üzerinde taş çıktı

Kars’ta gerçekleştirilen ameliyatta, bir hastanın iki böbreğinden toplam 300’ün üzerinde taş çıkarıldı. Üroloji uzmanları böyle bir vaka ile ilk kez karşılaştıklarını belirtti.

Vücudunuzdaki küçük bir ben hayatınızı değiştirebilir!

Ciltteki benlerdeki şekil değişiklikleri, iyileşmeyen yaralar ve renk farklılıkları cilt kanserinin erken belirtileri olabilir. Dermatolog Doç. Dr. Alev Eken, düzenli cilt kontrollerinin hayat kurtarabileceğine dikkat çekti.

Covid ders oldu, pandemi anlaşması imzalandı

Dünya üzerindeki hemen her ülkeden temsilcilerin DSÖ için bir araya geldiği bu hafta Cenevre’de, büyük bütçe kesintileri gündemde değerlendirilirken ve COVID-19 düzeyindeki sağlık tehditleriyle mücadele anlaşması üç yıllık müzakerelerin ardından küresel liderler tarafından kabul edildi.